-
1 körelme
1. أضمر [أَضْمَرَ]Anlamı: körelmek işi2. أضنى [أَضْنَى]Anlamı: körelmek işi3. أضوى [أَضْوَى]Anlamı: körelmek işi4. أنحف [أَنْحَفَ]Anlamı: körelmek işi5. أنحل [أَنْحَلَ]Anlamı: körelmek işi6. أنضى [أَنْضَى]Anlamı: körelmek işi7. تخاذل [تَخَاذُل]Anlamı: bir organın beslenemeyerek küçülmesi, dumur8. تضمر [تَضَمَّرَ]Anlamı: körelmek işi9. حجم [حَجَّمَ]Anlamı: körelmek işi10. خور [خَوَر]Anlamı: bir organın beslenemeyerek küçülmesi, dumur11. ركاكة [رَكَاكَة]Anlamı: bir organın beslenemeyerek küçülmesi, dumur12. ضعف [ضَعْف]Anlamı: bir organın beslenemeyerek küçülmesi, dumur13. ضعف [ضِعْف]Anlamı: bir organın beslenemeyerek küçülmesi, dumur14. ضمر [ضَمَرَ]Anlamı: körelmek işi15. ضمر [ضَمُرَ]Anlamı: körelmek işi16. ضمر [ضَمَّرَ]Anlamı: körelmek işi17. ضمور [ضُمُور]Anlamı: bir organın beslenemeyerek küçülmesi, dumur18. ضنى [ضَنًى]Anlamı: bir organın beslenemeyerek küçülmesi, dumur19. عجز [عَجْز]Anlamı: bir organın beslenemeyerek küçülmesi, dumur20. عجف [عَجَف]Anlamı: bir organın beslenemeyerek küçülmesi, dumur21. عي [عِيّ]Anlamı: bir organın beslenemeyerek küçülmesi, dumur22. كلالة [كَلَالَة]Anlamı: bir organın beslenemeyerek küçülmesi, dumur23. كلل [كَلَل]Anlamı: bir organın beslenemeyerek küçülmesi, dumur24. نحافة [نَحَافَة]Anlamı: bir organın beslenemeyerek küçülmesi, dumur25. نحل [نَحَلَ]Anlamı: körelmek işi26. نحل [نَحِلَ]Anlamı: körelmek işi27. نحول [نُحُول]Anlamı: bir organın beslenemeyerek küçülmesi, dumur28. هزال [هُزَال]Anlamı: bir organın beslenemeyerek küçülmesi, dumur29. هزل [هَزِلَ]Anlamı: körelmek işi30. هلس [هَلْس]Anlamı: bir organın beslenemeyerek küçülmesi, dumur31. هيف [هَيَف]Anlamı: bir organın beslenemeyerek küçülmesi, dumur32. هيف [هَيْف]Anlamı: bir organın beslenemeyerek küçülmesi, dumur33. وهن [وَهَن]Anlamı: bir organın beslenemeyerek küçülmesi, dumur34. وهن [وَهْن]Anlamı: bir organın beslenemeyerek küçülmesi, dumur -
2 ضمر
Iضَمَرَ1. körelmeAnlamı: körelmek işi2. körelmekAnlamı: dumura uğramakIIضَمُرَ1. körelmeAnlamı: körelmek işi2. körelmekAnlamı: dumura uğramakضَمْر1. zayıf2. kaknemAnlamı: kuru, sıska3. dermansızAnlamı: gücü kalmamaış, bitkin4. güçsüzAnlamı: gücü olmayan, âciz5. inceAnlamı: kalınlığı az olan6. zayıfAnlamı: (insan, hayvan için) eti, yağı az olan, cılız7. arıkAnlamı: zayıf, cılız, kuru, sıska8. argınAnlamı: yorgun, zayıf, bitkin9. cılızAnlamı: çok zayıf ve güçsüz, eneze, nahifIVضَمَّرَkörelmeAnlamı: körelmek işi -
3 نحل
Iنَحَلَ1. körelmeAnlamı: körelmek işi2. körelmekAnlamı: dumura uğramakIIنَحِلَ1. körelmeAnlamı: körelmek işi2. körelmekAnlamı: dumura uğramak -
4 تضمر
-
5 هزل
Iهَزَلَ1. süzülmekAnlamı: çok zayıflamak2. komikleşmekAnlamı: gülünçleşmekIIهَزِلَ1. körelmeAnlamı: körelmek işi2. körelmekAnlamı: dumura uğramak3. kötülemekAnlamı: sağlığı veya niteliği bozulmakهَزْل1. muziplikAnlamı: takılganlık2. komiklikAnlamı: komik olma durumu3. gülmeceAnlamı: eğlendirmek için ince alay, mizah, humor4. mizahAnlamı: gülmece5. şakaAnlamı: latife6. eğlendiriAnlamı: gülmece, mizah -
6 أضمر
أَضْمَرَ1. gizlemekAnlamı: saklamak, görünmeyecek, bir yere koymak2. körelmeAnlamı: körelmek işi3. saklamakAnlamı: görünmesine engel olmak -
7 أضنى
-
8 أضوى
-
9 أنحف
-
10 أنحل
-
11 أنضى
-
12 حجم
IحَجَّمَkörelmeAnlamı: körelmek işiIIحَجَمَhacamatlamakAnlamı: hacamat yapmakحَجْم1. hacim2. oylumAnlamı: hacim, cirim
См. также в других словарях:
körelme — is. 1) Körelmek işi 2) fizy. Bir organın beslenemeyerek küçülmesi, dumur … Çağatay Osmanlı Sözlük